DİĞER
Aldo Rossi'nin Bilimsel Özyaşamöyküsü adlı kitabı çok yakında Arketon Yayınlarından çıkıyor. Rossi’nin çocukluk anılarını ve felsefi düşüncelerini olduğu kadar, sanatsal ve yazınsal etkilenmelerini, yinelemenin, kolajların ve tiyatro saplantısının yapıtına taşıdığı büyüyü de gözler önüne seren kitaptan kısa bir bölümü Tadımlık olarak sunuyoruz.
Oradalar II / İpek Yücesoy, Cyclope / Carlos Casas
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"...Selçuk Baran yazınının cezbedici bir yanıdır bu aşılamalar. Bir bakarsınız Morgue Sokağı Cinayetleri’nin gorili bir Baran öyküsüne girip 'Hayrullah' adını alır, bir bakarsınız İnsancıklar’ın Makar Aleksiyeviç’i bir Baran kasabasında biyoloji öğretmenidir, Hoffmann’ın Masalları’nın Olympia’sına benzeyen otomaton kızlar çıkar aniden, beklenmedik yerlerde karşınıza."
“Kadın hareketinin iki dalgası arasındaki dönemde eserler üreten bazı yazarların metinlerinde feminist unsurların yer aldığını ve bunun da 1980’lerde güçlenecek olan hareketin filizlerini, düşünce ve enerji birikimini oluşturduğunu düşünerek, feminist duyarlılığın ikinci dalga öncesinde edebiyatta kök saldığına inanarak araştırma yapmaya başladım.”
Rosa Luxemburg'un önümüzdeki günlerde Dipnot Yayınları tarafından basılacak kitabına Peter Hudis ile Kevin B. Anderson tarafından yazılmış sunuş kısmından bazı parçaları Tadımlık olarak sunuyoruz...
Yeni çıkan, bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni düşünme biçimleri bizlere uzak bir ihtimal olarak beliriyor. Karanlığı arşınlamakta yetersiz kalıyoruz. Mevcut durumu aşabilecek ve dünyayı daha etkin kılacak biçimlere ihtiyacımız var
Daha ilk kitabından itibaren (belki de en çok o kitapta) mevcut, kabul edilmiş öykü tanımına, tanımlarına uymayan, hatta ısrarla bunların dışına çıkmaya çabalayan bir yaklaşımı olmuştur Sevgi Soysal'ın...
Lezbiyen vampir figürü kalbine saplanan kazığı çıkarır ve patriyarkinin kalbine geri saplar. Her ne kadar cinsel istismar sineması olarak geçse de, bu kadınlar hâlihazırda, kendi cinselliklerinin asırlar boyunca istismar edilmesine başkaldırır
Yorum ve Aşırı Yorum'daki parçalar, edebiyat eleştirisi alanına hasredilmiş gibi görünmekle birlikte, daha büyük bir sorun, metinleri anlamak veya yorumlamak hakkında...
Kadınların birey olarak değil de kitlesel şekilde tarih sahnesine çıkmaları kapitalist üretim ilişkileri dönemine denk düşer. Fakat buradan kadınların kapitalizmde otomatik şekilde özne olarak kabul edildikleri sonucunu çıkarmak yanlış olur
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.